Bir Garip TÜRSAB Hikayesi (6) Gayrimenkuller Kimin?

Bir Garip TÜRSAB Hikayesi (6)

Baştan tekrar hatırlatmak isterim ki yazılarım TÜRSAB’ın kurumsal kimliğine karşı değil, 21 yıldır koltukları işgal eden ve 2018’de “Değişim” masalıyla ( üzülerek ve özür dileyerek söylüyorum ki şahsım da dahil olmak üzere) herkesin aklını çelip sonra değişmek şöyle dursun, eleştirdiği selefinden daha cürretkar olan Bağlıkaya’nın yürüttüğü köhneleşmiş yönetim anlayışına yöneliktir. Yazılarım bir eleştiri değil, TÜRSAB üyeleri için bir farkındalık yaratış ve seçilmiş yönetim kadrolarına yönelik bir uyarıştır.

Geçen haftalardan hatırlarsınız, Akdeniz BTK Başkanlığı görevinden istifa eden Rıza Perçin olayı vardı. Bağlıkaya, Perçin’in “Turizm rakamlarımız iyi” dediği için TÜRSAB’daki başkanlık görevinden tedbir amaçlı uzaklaştırmış ve Disiplin Kuruluna sevk etmişti. Şaka gibi ama gerçek! Anlaşılan, turizmle ilgili olumlu bir şey söylemek, Bağlıkaya’nın şahsi evreninde bölücülük sayılıyor. Bu akıl tutulmasına karşı Perçin’in gösterdiği onurlu istifa kararını Antalya acentaları gibi takdirle anıyorum.

Tabii ki yalnız değildi Rıza Perçin. Yönetiminden üç-dört kişi hariç hepsi istifa ederek Antalya acentalarının iradesine sahip çıktı ve BTK yönetimi düşmüş oldu.

Peki, Bağlıkaya ne yaptı dersiniz? Antalya Turizm Fuarı’na gelmemişti biliyorsunuz. Destekleyeceği kişilerin seçilemeyeceği korkusundan seçim yapmaya da yanaşmadı ve selefinden öğrendiği “atama yöntemiyle keyfi yönetim” taktiğini uyguladı. Antalya acentelerinin iradesini yok sayarak, TÜRSAB gibi ciddi bir kurumu, bir kez daha kendi şahsi oyun bahçesi zannettiğini hepimize gösterdi. Bağlıkaya’nın bu keyfi kararından kendilerine pay çıkartan kişilere de bravo diyorum ve takdiri büyük TÜRSAB Ailesine bırakıyorum.

Gelelim yeni konumuza.

Bir Garip TÜRSAB Hikayesi yazı dizimin üçüncüsünde, 15.000 TÜRSAB üyesinin finanse ettiği, ancak yalnızca 424 kişilik TURSAV Vakfı’nın yönettiği  karmaşık şirket yapılarını yazmıştım. Bizim TÜRSAB’a ait olduğunu sandığımız şirketlerin asıl sahibinin TURSAV olduğunu ve bu sistemin ne kadar karmaşık olduğunu anlatmıştım. Şimdi yeni bir düğümü çözmeye çalışacağız: TÜRSAB’ın olduğu söylenen gayrimenkullerin tamamı gerçekten TÜRSAB’a mı ait?

Yanıt basit: Tabii ki hayır!

Örneğin, Genel Merkez Binası, Eskişehir BTK Binası, Manavgat BTK Binası ve Asya BTK Ofisi… Bu binalar TÜRSAB’a aitmiş gibi lanse ediliyor, ama aslında TURSAV Vakfı’na ait. Parasını siz ödüyorsunuz, ama tapuda adınız bile yok. Komik değil mi? Bu gerçeği TURSAV’ın web sitesinde açıkça bulabilirsiniz. Bu gayrimenkullerin gerçek sahiplerine, yani TÜRSAB’a devredilmesi gerekmez mi? 

Genel Merkez Binası
Genel Merkez Binası
Manavgat BTK Binası, Eskişehir BTK Binası
Manavgat BTK Binası, Eskişehir BTK Binası

Meşhur Esentepe binası meselesine gelince… Bu bina elimizden nasıl kaçtı? Kim kaçırdı? Neden kaçırdı? Sorular sorular… Ama cevap yok. Antalya Kaleiçi’nde perişan halde bırakılan üç tarihi evin durumu nedir peki? Restorasyonu TÜRSAB tarafından yapılan İstanbul’daki Garibaldi Binası ve Kars’taki Aynalı Köşk için hangi işlemler yapılıyor? Kimse bilmiyor, çünkü şeffaflık denilen şey çoktan raflara kaldırılmış durumda.

Esentepe Binası, İstanbul Garibaldi Binası, Kars Aynalı Köşk
Esentepe Binası, İstanbul Garibaldi Binası, Kars Aynalı Köşk

Bir de devasa liste var elimizde: Alanya BTK Ofisi, Antalya Kaleiçi Binaları, Fethiye Eski BTK Ofisi, Adana BTK Binası, Van BTK Ofisleri, Afyon BTK Binası, Bursa BTK Ofisi, Fatih BTK Ofisi, Gaziantep BTK Ofisi, Çavdarhisar’daki Otel, İzmir Eski BTK Ofisi, Ürgüp’teki arsa, Konya BTK Ofisi, Ankara’daki ofisler ve okul binası… Tapular kimin üstüne? Hiçbir fikrimiz yok! Ve fikrimiz olması da istenmiyor.

Alanya BTK Ofisi
Alanya BTK Ofisi

Çavdarhisar Otel
Çavdarhisar Otel

TÜRSAB üyelerinin parasıyla alınmış tüm bu mülklerin sahiplik ve üst kullanım hak durumları derhal açıklanmalı ve TÜRSAB adına olmayanların devri için işlemler başlatılmalı. Yoksa burada herkesin aklında tek bir soru kalacak: TÜRSAB üyelerinin alın teri nereye gidiyor?

Antalya Kaleiçi’ndeki Binaların Hali
Antalya Kaleiçi’ndeki Binaların Hali

Şimdiye kadar yazmış olduğum tamamı belgeli konuların takipçisi olduklarına emin olduğum TÜRSAB’daki haklarımızı ve hukukumuzu emanet ettiğimiz başta seçilmiş Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerimiz olmak üzere Bölge Temsil Kurulu Başkanlarımızın ve Üyelerinin bu konunun da takipçisi olacaklarına inanıyorum. 

Yazımı tüm bu yazdıklarımdan bağımsız olarak Dostoyevski’in şu sözü ile sonlandırıyorum.

‘Şu dünyada doğruyu söylemek kadar zor; boş konuşmak kadar kolay şey yoktur.’

İki hafta sonra görüşmek üzere…

Kalın sağalıcakla…

M.Nezih HACIALİOĞLU
TATİLAY TURİZM ve BOOK 4 BED TURİZM Seyahat Acentaları Yönetici Ortağı
23.Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi