Bir Garip TÜRSAB Hikayesi (3) TURSAV Vakfı, TÜRSAB Üyelerinin mi Yoksa..? Peki ya şirketler..?
TÜRSAB’ın bütünlüğünü koruma noktasındaki görüşlerimi ve bölünmesi durumundaki çekincelerimi çözüm önerilerim ile beraber davetli olduğum yasa taslağı ile ilgili toplantı sonrası TC Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılı olarak ilettim.
Bu açıklamayı gördüğüm lüzum üzerine yazdığımı belirtip, yazıma başlıyorum.
Bir önceki yazımda TÜRSAB’ın hakim gücünün; tek bir kişinin keyfi kararlarıyla nasıl kural, akıl ve mantık dışı kullanıldığını Bölge Teşkilatları üzerinden anlatmaya çalışmıştım.
Cevap gecikmedi. 25 Eylül Çarşamba günü TÜRSAB TV ekranlarında, kapatılan Batı Antalya, Kemer ve Adana Bölge Temsil Kurulları’nda görev yapan başkanları dahil tüm yöneticileri; üyesi ve yöneticisi oldukları TÜRSAB’ı bölmeye çalıştıkları iftirası ile suçlanıp onursuzlukla yaftalandılar. Bu çirkin iftiraya karşı muhattaplarının nasıl bir yasal süreç takip edeceklerini bilmemekle beraber; gelişmeler ile ilgili sizleri ileriki yazılarımda bilgilendireceğim.
İftira sahibi hızını alamamış olacak ki geçtiğimiz günlerde iftiralarla dolu (TÜRSAB’ı bölmeye yönelik açıklamalar yapmak, Akdeniz Bölge Başkanı sıfatını kullanmaya devam etmek) gerekçelerle eski adıyla TÜRSAB Akdeniz yeni adıyla TÜRSAB Muratpaşa Bölge Başkanı Rıza Perçin’i Disiplin Kurulu’na sevk etti. Bunun üzerine duyduğumuz kadarıyla Rıza Perçin ve yönetim kurulu üyelerinin büyük bir çoğunluğu mevcut yönetim anlayışı ile yola devam etmenin doğru olmadığını düşünmüş olacaklar ki; TÜRSAB’daki tüm görevlerinden de istifa etmişler.
Gelelim yeni konumuza.
Bu yazımda da sanki TÜRSAB’ın yani TÜRSAB üyelerinin vakfı algısı ile ismi ve logosu TÜRSAB’ı çağrıştıran TURSAV (Turizm ve Seyahat Acentaları Vakfı) konusunu ve TÜRSAB’ın ve TURSAV’ın kuruluş amacının dışına çıkıp nasıl birer ticari işletmeye dönüştürüldüğü konusunu işleyeceğim.
Yine bir halef selef durumu sözkonusu anlayacağınız.
Öncelikle TURSAV’ın ve TÜRSAB’ın İktisadi İşletmeleri dışındaki iştiraklerine her beraber bir göz atalım.
1-TURSER-TURSAV SERVİS ACENTELİĞİ LTD ŞTİ
Hisse Dağılımı
%50 TURSAV
%50 TÜRSAB
Yetkililer : Sercan Çavuşoğlu – Çağla Elhan
2-TUR-PRES TANITIM DESTEK ve ÜRÜNLERİ LTD ŞTİ
Hisse Dağılımı
%85 TURSAV
%15 TURSER – TURSAV SERVİS ACENTELİĞİ LTD ŞTİ
Yetkililer : Nuri Uygun – Çetin Gürcün
3-TÜRSAB FUARCILIK HİZMETLERİ TİC. AŞ
Hisse Dağılımı
%97 TÜRSAB
%2.85 TÜRSAB SEY AC HİZ TİC LTD ŞTİ
%0,15 TÜRSAB KÜLTÜR HİZ TİC LTD ŞTİ
Yetkililer : Ferhat İlker Ünsever, Çağla Elhan, Sabri Selçuk Nazilli
4-TÜRSAB KÜLTÜR HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ (TASFİYE HALİNDE)
Hisse Dağılımı
%98 TÜRSAB SEY AC HİZ TİC LTD ŞTİ
%2 TÜRSAB
Tasfiye Memurları : Ferhat İlker Ünsever – Gökhan Yeni
5-TÜRSAB SEYAHAT ACENTALARI HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ (İFLAS NEDENİYLE TASFİYE HALİNDE)
Hisse Dağılımı
%99,9999 TÜRSAB
%0,0001 Sey Ac Meslek Eğitim Hiz AŞ
6-SEYAHAT ACENTALARI MESLEK EĞİTİM HİZMETLERİ AŞ
Hisse Dağılımı
%57,4 TURSAV
%24,3 TUR-PRES TANITIM DESTEK ve ÜRÜNLERİ LTD ŞTİ
%9,38 TURSER-TURSAV SERVİS ACENTELİĞİ LTD ŞTİ
%8,85 TÜRSAB
%0,03 TÜRSAB SEYAHAT ACENTALARI HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ
(Hisse dağılımı bilgisi 31.12.2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nden alınmıştır. TURSAV’ın 2024 Mayıs ayında yayınladığı Faaliyet Raporu’nda hisse dağılımı %50 TURSAV %49,97 TÜRSAB %0,03 TÜRSAB Ltd şeklindedir. Hisse dağılımındaki değişiklik ortaklar pay defterine işlenip Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanmamış olabilir.)
Yetkililer : Nuri Uygun – Çağla Elhan
7- TURDAŞ TURİZM ÜRÜNLERİ DAĞITIM AŞ
Tek Ortak
%100 TÜRSAB
Yetkililer : Firuz Bağlıkaya, İlker Ünsever, Çağla Elhan, Nazım Tuna Yılmaztürk
8 – UKTAŞ ULUSLARARASI KONGRE SARAYI TESİSLERİ İŞLETMECİLİĞİ TİCARET AŞ
(İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı)
%25 DÖSİMM (TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü)
%20,81 TURSAV
%14,04 TURSER-TURSAV SERVİS ACENTELİĞİ LTD ŞTİ
%2,26 TÜRSAB SEYAHAT ACENTALARI HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ
%0,004 TÜRSAB
%37,8 200’e yakın diğer ortaklar
Yetkililer : Firuz Bağlıkaya, Bahattin Yücel, Cengiz Korkmaz, Selçuk Boynueğri, Hıfzı Ali Güreli
9 – KOMER TURİZM SEYAHAT İNŞAAT SANAYİ ve TİCARET AŞ
(Efes Kongre Merkezi)
%63,3 KOMER YÖNETİM KURULU (Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki bilgilere göre tespit edilmiştir, bu kısım belirsiz)
%22,1 TÜRSAB SEYAHAT ACENTALARI HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ
%13 DÖSİMM (TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü)
%1,6 Diğer Ortaklar
Yetkililer : İlker Ünsever, Eda Yurtcan, Deniz Köse, Ahmet Volkan Alkış, Emre Fazlılar
Biraz karışık geldi değil mi? Bunlar benim tespit edebildiklerim; eksiği vardır ama fazlası yoktur.
1995 senesinde TÜRSAB’dan TURSAV’a yapılan 10 milyar TL bağış ile başlayan (Bugünün parasıyla altın bazlı yaklaşık 19 Milyon TL) ve bugüne kadar devam eden ama ne kadar olduğu bilinmeyen maddi destekler de gösteriyor ki Vakıf TÜRSAB üyelerinin paralarıyla finanse ediliyor. TURSAV da bu paralarla gayrimenkuller alıyor, şirketler kuruyor, ortaklıklar yapıyor.
TÜRSAB’ın 15.000 üyesi’nin hakları TURSAV’ın 424 üyesinin insiyatifine bırakılıyor. Bu kabul edilebilir bir şey midir? (Kaynaklar : TÜRSAB tarafından 1997 yılında yayınlanan ‘25.Yılında TÜRSAB’ kitabı ve TURSAV web sitesi)
TÜRSAB’ın gücü, nüfusu ve TÜRSAB üyelerinin paralarıyla finanse edilen ve desteklenen TURSAV Vakfı’nın ve iştiraklerinin gerçek anlamda TÜRSAB üyelerinin olması için çözüm önerilerim:
1 – Bildiğiniz üzere TÜRSAB üyelerinin tüzel kişiliklerinin; yani şirketlerinin 5gr altın vakfederek TURSAV Vakfına üye olma şartı bulunmaktadır. Bu bedel TURSAV’a üye olmayan tüm TÜRSAB üyeleri adına TÜRSAB tarafından ödenip; olması gerektiği gibi tüm TÜRSAB üyelerini TURSAV Vakfı’na üye yapılabilir. ( Bu bir çözüm olsa da en son değerlendirilecek seçenektir.)
2 – TURSAV Vakıf Senedi mevzuatın cevaz verdiği usullerle değiştirilerek, TÜRSAB üyelerinin tüzel kişiliklerinin 1TL vakfederek TÜRSAV Vakfına üye olmalarını sağlanabilir. (Bu en doğru ve en mantıklı yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Elbette ki yasal süreci bulunmaktadır ama TÜRSAB üyelerinin haklarını teslim etmek için bu çabaya değer diye düşünüyorum.)
3- TURSAV’ın tüm hesaplarının, tüm iştiraklerindeki hisselerinin, tüm menkul ve gayrimenkullerinin ve tüm üst kullanım haklarının TÜRSAB’a devredilmesi için yasal süreç başlatılabilir. Ardından da Vakıf senedindeki değişiklik ile TÜRSAB’ın tüzel kişiliğinin ve yönetim kadrolarındaki görevlendirmelerinin vakfa verilmesi sağlanabilir. Yani TURSAV kendi yağı ile kavrulan bir sisteme büründürülüp; TÜRSAB sayesinde elde ettiği edinimlerinin gerçek sahiplerine ,yani TÜRSAB üyelerine iade edilmesi sağlanabilir.
4- Yine TURSAV Vakıf Senedi’nin değiştirilerek TÜRSAB’ın yönetim kadroları vakfın da yönetim kadrolarıdır şeklinde düzenlenip; TÜRSAB üyelerinin oylarıyla seçilen TÜRSAB Yönetimlerinin TURSAV Vakfı’nda tek söz sahibi olması sağlanabilir.
Bunların herhangi birisini yapmayıp; hala 424 tane üyesi olan TURSAV Vakfı, 15.000’e yakın üyesi olan TÜRSAB Üyelerinindir demek; tabiri caiz ise TÜRSAB üyelerinin zekaları ve bilgileriyle alay etmektir. Kimse kimseyi kandırmasın.
Biraz da TÜRSAB Seyahat Acentaları Hizmetleri Tic Ltd Şti (İFLAS NEDENİYLE TASFİYE HALİNDE) ile ilgili birkaç konuya değinmek istiyorum.
Mevcut TÜRSAB Başkanı 4.12.2011 tarihi ile 12.3.2015 tarihleri arasında TÜRSAB Yönetiminde 2.Başkan olarak görev yaptı. TÜRSAB’da 2. Başkanlık görevi devam ederken 6.12.2012 tarihi ile 24.10.2014 tarihleri arasında ise şu an müflis durumda olan TÜRSAB Seyahat Acentaları Hizmetleri Tic Ltd Şti’nde sorumlu müdür olarak görev yaptı.
Mevcut TÜRSAB Başkanı o dönem her iki görevi bir arada yürütürken %99.9’u TÜRSAB’ ait olan bu şirkette bir karar alındı. 9 Ekim 2013 tarihinde 10.000.000 TL olan şirket sermayesi 50.000.000 TL’ye yükseltildi. TÜRSAB’ın şirketten alacağı olan 40.000.000 TL (Bugünün parasıyla altın bazlı yaklaşık 1 milyar 300 milyon TL ) gerçekte tahsil edilmeyerek şirket kasasına geçmediği halde sermaye artışı yöntemiyle ödenmiş gösterilip yok edildi.
Aynı şekilde TÜRSAB Ltd Şti Müze Ören yerleri bilet ihalesindeki sözleşmede yer alan TÜRSAB üyelerine %25 indirim yapma şartını yok sayarak üyelere biletleri %20 olarak yansıtmıştı. Yani TÜRSAB üyelerinin %5 hakkı ellerinden alınmıştı.
Aslında üye demek yanlış bir ifade olur; TÜRSAB üyeleri birer müşteriydi. Aynı bugünkü gibi. (İlerleyen yazılarım bu konuyu işleyeceğim.)
Rakamlar ürkütücü değil mi?
Bu iki örnek dışında neler var bilmiyorum. Geçmişten gelen ve sorgulanmayıp üstü örtülen bu iki örnek , şu an halen devam eden TÜRSAB’ın ve TURSAV’ın karmaşık şirket yapılanması ile yanyana koyulduğunda yazımın başında bahsettiğim halef selef ilişkisini en güzel şekilde özetliyor aslında.
Diğer şirketlerle ilgili uzun uzun yazıp sizleri yazıya boğmak istemiyorum.
Bu yazımda elimden geldiğince TÜRSAB ve TÜRSAV’daki şirket yapılarını çözüm önerilerimle , değerli TÜRSAB üyelerini, TÜRSAB Yönetimi’nde ve TÜRSAB Bölge Temsil Kurulları’nda görev yapan değerli yöneticilerimizi bilgilendirmeye çalıştım.
TÜRSAB’ın kuruluş ve varoluş amacının dışına çıkıp nasıl ticari bir işletmeye dönüştüğünü ifade etmeye çalıştım.
Aynı şekilde TURSAV’ın da kuruluş ayarlarına geri dönüp; TÜRSAB sayesinde elde ettiği edinimleri gerçek sahiplerine teslim edilmesinin gereğini anlattım.
Eminim ki çoğunuz bu karmaşık yapıdan ilk defa haberdar oldunuz. Umarım dimağımızın bir kenarında bu bilgiler kalır ki; bu konular hakkında görüşmeler yapılırken neyin doğru neyin yanlış olduğunu hep birlikte muhakeme edebilelim.
Taşımış oldukları büyük sorumluluk sebebiyle başta Denetim ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz olmak üzere tüm Yönetim Kadrolarımıza konu ile ilgili detaylı bilgilere sahip olmalarını öneriyorum. Kafalarına takılan soruları avukatlarıyla ya da mali müşavirleriyle görüşmelerini tavsiye ediyorum.
Bu yazıma son verirken, her hangi bir suçlama ve güvensizlik içermeyen bu yazımda, kişiye dayalı güvenden ziyade sisteme dayalı düzenin olması gerektiğini belirtmek istediğimi hatırlatıyorum.
Umarım önerilerim dikkate alınır ve TURSAV Vakfı gerçek hak sahiplerine yani TÜRSAB üyelerine teslim edilir. Umarım TÜRSAB artık elini eteğini bu karmaşık şirket yapılarından çeker ve kuruluş misyonuna geri döner.
Hep beraber yaşayıp göreceğiz.
Yazımı tüm bu yazdıklarımdan bağımsız olarak Epiktetos’un şu sözleri ile sonlandırıyorum.
‘ Sana verileni emanet olarak al..! Birgün geri vereceğini düşünerek kabul et..! Elinden geri aldılar mı mutsuz olmazsın.’
Devamı tabii ki gelecek…
İki haftada sonra görüşmek üzere.
Kalın sağlıcakla.